Belediyelere Yatırım Teşvik Belgesi Düzenlenmesi
Türkiye’de vergi mevzuatının önemli yapı taşlarından biri olan Katma Değer Vergisi (KDV), ticari işlemlerde adil bir vergi düzeni sağlamak amacıyla kapsamlı şekilde düzenlenmiştir. 31 Ekim 2024 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair 52 Seri No.lu Tebliğ, KDV uygulamalarına dair çeşitli düzenlemeler getirmiş ve belediyeler ile bazı kamu kurumlarının yatırım teşvik belgeleriyle KDV istisnası elde etme yöntemine sınırlamalar getirmiştir. Bu makalede, Belediyelere Yatırım Teşvik Belgesi Düzenlenmesi ve KDV istisnası elde etme sürecinde iktisadi işletme kurma gerekliliğini ele alacağız.
KDV ve İstisna Uygulamasındaki Temel Değişiklikler Belediyelere Yatırım Teşvik Belgesi Düzenlenmesi
KDV Genel Tebliği’nin 52 numaralı tebliğ kapsamında yapılan son düzenlemeler, belediyeler, il özel idareleri, kamu kurumları ve diğer kamuya ait kurumların KDV istisna belgesi alma sürecinde iktisadi bir işletme kurma gerekliliğini gündeme getirmiştir. Yapılan bu değişiklikle kamusal ve beledi hizmet sunan kurumların ticari faaliyet yürütemeyecekleri ve dolayısıyla doğrudan yatırım teşvik belgesi alamayacakları hüküm altına alınmıştır. Ancak bu kurumların, teşvik kapsamına giren yatırımları için belirli koşullarda KDV istisnasından yararlanması sağlanmaya devam etmektedir.
Belediyeler ve Kamu Kurumlarının KDV İstisnası Elde Etme Şartları
Yeni düzenlemeyle, belediyeler ve benzeri kamu kurumlarına doğrudan yatırım teşvik belgesi verilmesi kaldırılmıştır. Belediyeler ve kamuya hizmet veren diğer kurumlar, ticari faaliyetleri bulunmayan kuruluşlar olduğundan, KDV mükellefiyeti de bulunmamaktadır. Bu nedenle, belediyelere ve benzeri kuruluşlara verilen yatırım teşvik belgelerinin KDV istisna kapsamına alınması, doğrudan yatırım teşvik belgesi verilmesi yoluyla sağlanamamaktadır. Ancak bir belediyenin veya ilgili kamu kuruluşunun teşvik belgesi kapsamındaki bir işleme dair ayrı bir iktisadi işletme açması durumunda, bu işletme adına yatırım teşvik belgesi alınması ve dolayısıyla KDV istisnasından yararlanılması mümkün kılınmaktadır.
İktisadi Teşebbüs Kurma ve KDV Mükellefiyeti Tesis Ettirme Süreci
Bir belediye veya kamu kurumu, yatırım teşvik belgesine konu olan bir yatırım gerçekleştirmek istiyorsa, bu işlemi yürütecek ayrı bir iktisadi işletme kurmak ve bu işletmeye KDV mükellefiyeti tesis ettirmek durumundadır. Bu işlem aşağıdaki adımlarla gerçekleştirilebilir:
İktisadi İşletmenin Kurulması: Kamuya ait kurum, yatırım teşvik belgesine konu olan faaliyetlerin yürütülmesi amacıyla iktisadi bir işletme kurar. Bu işletme belediyeye veya kamu kurumuna bağlı olmakla birlikte, ticari faaliyet yürüten bağımsız bir işletme niteliğindedir.
KDV Mükellefiyeti Tescili: Kurulan iktisadi işletme adına KDV mükellefiyeti tesis ettirilir. Bu işlemle birlikte işletme, yasal olarak ticari faaliyet yürütme ve bu faaliyetlere ilişkin olarak KDV beyannamesi sunma yükümlülüğüne sahip olur.
Makine ve Teçhizatın Aktife Kaydedilmesi: Yatırım teşvik belgesi ile temin edilen makine ve teçhizat, iktisadi işletmenin bilançosuna veya aktifine kaydedilerek bu işletmenin mülkiyetine geçirilir. Bu sayede KDV beyannamesinde istisna kapsamında değerlendirilecek makineler, iktisadi işletmenin varlığı haline gelir.
KDV Beyannamesi Verme Süresi İçinde Bildirim: Satın almanın gerçekleştiği döneme ilişkin KDV beyannamesi verme süresi içinde vergi dairesine bildirim yapılır. Bu aşamada, işletmenin teşvik belgesine sahip olduğu makine ve teçhizatın KDV beyannamesine istisna olarak dahil edilmesi sağlanır.
Bu koşullar yerine getirildiğinde, belediyeye ait olan iktisadi işletme, teşvik belgesi kapsamında alınan makine, teçhizat ve gayri maddi haklar için KDV istisnasından yararlanabilir. İktisadi işletme, satın aldığı makine ve teçhizatı kendi faaliyetlerinde kullanabileceği gibi, müşterilerine sunduğu hizmetlerde de kullanabilir. Ancak bu durumda, ilgili makine ve teçhizatın ticari bir faaliyetle bağlantılı olması ve indirim hakkı tanınan işlemlerden oluşması gerekmektedir.
İstisna Uygulamasının Geçerli Olmadığı Durumlar
Yeni düzenlemelerle birlikte KDV istisnasının uygulanmadığı bazı durumlar da netlik kazanmıştır:
Kamuya Ait Hizmetlerde Kullanım: Belediye veya kamu kurumu tarafından doğrudan kamusal hizmet sunulması halinde, bu hizmetlerin KDV mükellefi olmayan işlemler olarak kabul edilmesi nedeniyle KDV istisnası uygulanmaz. Örneğin, bir belediye doğrudan sağlık hizmeti sunuyor ve teşvik belgesi kapsamındaki bir makineyi kullanıyorsa, bu hizmet KDV istisnası kapsamına girmez.
Taşıt Araçları, Sarf Malzemeleri ve Yedek Parçalar: Teşvik belgesi kapsamında alınan ancak amortismana tabi olmayan sarf malzemeleri ve yedek parçalar, masa, sandalye gibi demirbaşlar istisna kapsamına girmez. Aynı şekilde, yalnızca belirli işlerde kullanılan taşıt araçları dışında kalan taşıtlar da KDV istisnası alamaz.
Finansal Kiralama ile Alım: Teşvik belgesi kapsamında finansal kiralama yoluyla alınan makineler için de istisna, yalnızca yatırım teşvik belgesi sahibi işletme adına kiralanması durumunda uygulanır. Ancak finansal kiralama işlemi bir hizmet olarak kabul edildiğinden, bu işlemde KDV istisnası geçerli olmaz.
Sonuç
Yapılan bu düzenlemeler, belediyeler ve kamuya ait kurumların yatırım teşvik belgesi kapsamında makine ve teçhizat alımında KDV istisnasından yararlanma sürecine yönelik belirgin bir çerçeve sunmaktadır. Belediyeler, doğrudan yatırım teşvik belgesi alamadıkları gibi, yalnızca kurdukları iktisadi işletmeler aracılığıyla bu belgeden yararlanabilmektedir. Bu gereklilik, belediyelerin kamusal hizmet sunumu dışındaki ticari faaliyetlerde KDV istisnasından yararlanma yolunu daha da belirginleştirmiştir. Bu düzenlemelerle birlikte, kamusal hizmet sunan kurumların KDV istisnasının yanlış uygulamalarını önlenmiş ve iktisadi işletmelerin vergi yükümlülükleri de netleştirilmiştir.
Yatırım teşvik belgesi kapsamındaki bu yeni KDV düzenlemeleri, uygulamada meydana gelen karışıklıkların önüne geçmekte ve belediyeler ile diğer kamu kuruluşlarının doğru ve şeffaf bir şekilde vergi muafiyetinden faydalanabilmelerini sağlamaktadır.
Resmi Gazete Linki
https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2024/10/20241031-2.htm
Mevzuat Metni:
2.4.2. Nakden İade Mükelleflerin bu işlemden kaynaklanan nakden iade talepleri miktarına bakılmaksızın vergi inceleme raporuna veya YMM raporuna göre yerine getirilir. Teminat verilmesi halinde mükellefin iade talebi yerine getirilir ve teminat, vergi inceleme raporu veya YMM raporu sonucuna göre çözülür.”
MADDE 8- Aynı Tebliğin (II/B-4.4.1.) bölümü aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “Mükelleflerin bu işlemden kaynaklanan mahsuben iade talepleri yukarıdaki belgelerin ibraz edilmiş olması halinde miktarına bakılmaksızın vergi inceleme raporu, YMM raporu ve teminat aranmadan yerine getirilir.”
MADDE 9- Aynı Tebliğin (II/B-5.2.) bölümünün ikinci paragrafının © bendi ile üçüncü paragrafı yürürlükten kaldırılmış ve aynı bölüme mevcut üçüncü paragrafından sonra gelmek üzere aşağıdaki paragraflar eklenmiştir.
“Belediyeler, il özel idareleri, yatırım izleme ve koordinasyon başkanlıkları, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, devlet üniversiteleri, devlet hastaneleri ve benzeri kurumlar, kamusal ve beledi hizmetler sunmaları nedeniyle ticari faaliyetleri olmayacağından bunlara verilen yatırım teşvik belgelerine istinaden bu kurum ve kuruluşlar adına 3065 sayılı Kanunun (13/d) maddesi kapsamında KDV istisna belgesi verilmesi mümkün değildir. Öte yandan, adı geçen kurum ve kuruluşlar tarafından yatırım teşvik belgesine konu işleme ilişkin bir iktisadi işletme açılması ve bu işletmenin ayrı bir KDV mükellefiyetinin tesis ettirilmesi, belge kapsamında alınan makine ve teçhizat ile yazılım ve gayri maddi hakların iktisadi işletmenin bilanço veya aktifine kaydedilerek satın almanın gerçekleştiği döneme ilişkin KDV beyannamesi verme süresi içinde vergi dairesine bildirilmesi halinde iktisadi işletme adına istisna belgesi verilmesi mümkündür. İktisadi işletme tarafından yatırım teşvik belgesi eki listede yer alan makine-teçhizat ve araçların kiralanması veya işletilmesine yönelik olarak bünyesinde bulunduğu ilgili kurum dahil müşterilerine düzenleyeceği faturalarda KDV hesaplanması ve hesaplanan KDV’nin 1 No.lu KDV Beyannamesi ile beyan edilmesi gerekmektedir. İktisadi işletmenin bünyesinde bulunduğu kuruma verdiği hizmet karşılığında bedel belirlenmemişse 3065 sayılı Kanunun 27 nci maddesi uyarınca belirlenecek emsal bedel üzerinden KDV hesaplanacağı tabiidir.”
Sefa KILIÇ